Uyuşturucu Ticareti Suçu Nedir? – Hukuki Tanım ve Kapsam
- Alaattin Ferhan
- 25 Eki 2024
- 5 dakikada okunur

Uyuşturucu ticareti suçu, uyuşturucu maddelerin yasa dışı şekilde satılması, taşınması, üretilmesi veya dağıtılması gibi eylemleri kapsar. Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesi kapsamında düzenlenen bu suç, toplum sağlığını tehdit eden ağır suçlar arasında yer alır. Uyuşturucu ticareti suçu, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ticari amaçla kullanılması ve haksız kazanç elde edilmesiyle işlenir.
Uyuşturucu Ticareti Suçunun Unsurları Nelerdir? – Suçun Gerçekleşmesi İçin Gerekli Şartlar
Uyuşturucu ticareti suçunun oluşabilmesi için belirli unsurların bir arada bulunması gerekmektedir:
Uyuşturucu veya uyarıcı madde varlığı: Suçun konusu olan maddenin uyuşturucu veya uyarıcı madde olması gerekir.
Ticari amaç güdülmesi: Fail, uyuşturucu maddeleri ticari amaçla satmalı, dağıtmalı veya üretmelidir.
Eylemin yasadışı olarak gerçekleştirilmesi: Uyuşturucu maddelerin yasa dışı yollarla ticareti yapılmalıdır.
Bu unsurların varlığı, uyuşturucu ticareti suçunun işlenmiş olduğunu gösterir ve fail ağır cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalır.
Uyuşturucu Ticareti Suçunun Cezası Nedir? – Türk Ceza Kanunu'na Göre Ceza Miktarları
Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesine göre, uyuşturucu ticareti suçu işleyen kişi 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca 20 bin güne kadar adli para cezası da verilebilir. Suçun nitelikli hallerde işlenmesi durumunda ceza daha da ağırlaştırılabilir. Örneğin, suçun çocuklara yönelik işlenmesi, okul veya askeri bölge gibi yerlerde gerçekleştirilmesi cezanın artırılmasına neden olur. Bu suç, ülkenin uyuşturucu ile mücadelesi kapsamında en ağır cezalarla karşılanan suçlar arasında yer alır.
Uyuşturucu Ticareti ile Uyuşturucu Kullanma Suçu Arasındaki Farklar – Hukuki Ayrımlar ve Yaptırımlar
Uyuşturucu ticareti ve uyuşturucu kullanma suçları arasında önemli hukuki farklar bulunmaktadır. Uyuşturucu ticareti suçu, ticari amaçla uyuşturucu satışı ve dağıtımını içerirken, uyuşturucu kullanma suçu sadece kişisel kullanım amacıyla uyuşturucu bulundurmayı kapsar. Uyuşturucu kullanma suçu, daha hafif cezalarla sonuçlanırken, ticaretini yapan kişiler çok daha ağır cezalara çarptırılır. Kullanma suçu genellikle tedavi ve denetimli serbestlik gibi uygulamalarla karşılanabilirken, ticaret suçu kesinlikle hapis cezası ile sonuçlanır.
Uyuşturucu Ticareti Suçunda Ağırlaştırıcı Sebepler Nelerdir? – Cezayı Artıran Nitelikli Haller
Uyuşturucu ticareti suçunda bazı ağırlaştırıcı sebepler cezanın daha ağır olmasına neden olur. Nitelikli haller şunlardır:
Çocuklara yönelik işlenmesi: Uyuşturucunun çocuklara satılması veya dağıtılması durumunda ceza artırılır.
Okul, yurt veya askeri bölge gibi yerlerde işlenmesi: Suçun eğitim kurumları veya askeri bölgelerde işlenmesi cezayı artıran önemli bir unsurdur.
Örgütlü suç şeklinde işlenmesi: Uyuşturucu ticareti bir suç örgütü tarafından işlenmişse ceza artırılır.
Bu nitelikli hallerin varlığı, failin daha uzun süreli hapis cezası almasına neden olabilir.
Uyuşturucu Ticareti Suçunda Şikayet ve Zaman Aşımı Süresi – Şikayetin Ceza Üzerindeki Etkisi
Uyuşturucu ticareti suçu, re’sen soruşturulan bir suçtur, yani mağdurun şikayeti olmadan da savcılık tarafından soruşturma başlatılır. Dolayısıyla mağdurun şikayeti cezanın verilmesinde bir etkiye sahip değildir. Ancak uyuşturucu ticareti suçunda zaman aşımı süresi 15 yıldır. Bu süre içinde dava açılmadığı veya suç tespit edilmediği takdirde ceza zaman aşımına uğrar ve fail cezai sorumluluktan kurtulabilir.
Sosyal Medya ve Dijital Platformlarda Uyuşturucu Ticareti Suçu – Online Ortamda Uyuşturucu Ticareti ve Hukuki Sonuçlar
Uyuşturucu ticareti suçu, dijital platformlar üzerinden de işlenebilmektedir. Özellikle sosyal medya platformları, gizli ağlar ve online alışveriş siteleri üzerinden uyuşturucu ticareti yapılması yaygınlaşmıştır. Dijital platformlarda işlenen uyuşturucu ticareti suçları, fiziki ortamda işlenenlerle aynı cezalarla karşılanır. Ancak bu suçların tespitinde dijital deliller, IP adresleri, mesajlaşmalar ve elektronik yazışmalar gibi dijital izler büyük önem taşır.
Uyuşturucu Ticareti Suçunda Delil ve İspat Yöntemleri – Ceza Davalarında Delil Toplama Süreci
Uyuşturucu ticareti suçunda delil toplama süreci, failin uyuşturucu madde ticareti yaptığını kanıtlamaya dayanır. Delil olarak, uyuşturucu maddeler, satış belgeleri, mesajlaşmalar, tanık ifadeleri ve dijital deliller kullanılabilir. Özellikle organize suçlarda güvenlik kameraları, telefon kayıtları ve dijital platformlardaki izler, suçun ispatında kritik rol oynar. Delillerin eksiksiz ve hukuka uygun şekilde toplanması, failin cezalandırılmasında önemli bir etkiye sahiptir.
Uyuşturucu Ticareti Suçu ile İlgili Yargıtay Kararları
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/175E. 2018/192K. 24.04.2018 “Projeli çalışma kapsamında bilgi sahibi ..., ..., ... isimli şahısların ifadeleri doğrultusunda ve iletişimin dinlenmesi tutanakları ile fiziki takip tutanaklarından da anlaşılacağı üzere şüpheli ...'ın alışkanlık haline getirerek uyuşturucu madde ticareti yaptığı ve ciddi menfaat temin ettiği değerlendirilmekte olup, uyuşturucu madde kullanıcıları tarafından 1 kullanımlık metamfetamin (Kristal) maddesinin ortalama 0,05 gr geldiği göz önüne alındığında 06.07.2015 günü ...’ın ikametinde ele geçirilen 12,85 gr metamfetamin maddesinden ortalama 257 adet kullanımlık uyuşturucu madde elde edilebileceği, piyasa değeri olarak ise 12.850 TL civarında olduğu, işyerinde birlikte olduğu ... isimli şahıstan ele geçirilen 13,75 gr metamfetamin maddesinden ortalama 275 adet kullanımlık uyuşturucu madde elde edilebileceği ve piyasa değeri olarak 13.750 TL civarında olduğu değerlendirildiğinden şahısların uyuşturucu madde ticareti suçunu işledikleri anlaşılmıştır.”
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2020/104E. 2022/444K. 14.06.2022 “Uyuşturucu madde bulundurma eyleminin, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu mu yoksa uyuşturucu madde ticareti suçunu mu oluşturduğunun tespitinde belirgin rol oynayan husus, bulundurmanın amacıdır. Ceza Genel Kurulunun 15.06.2004 tarihli ve 107-136 ile 06.03.2012 tarihli ve 387-75 sayılı kararları başta olmak üzere bir çok kararında da belirtildiği üzere, uyuşturucu madde bulundurmanın, kullanma maksadına matuf olduğunun belirlenmesinde dikkate alınması gereken ve öğreti ile uygulamada da kabul görmüş olan bazı kriterler bulunmaktadır.
Bunlardan ilki; failin bulundurduğu uyuşturucu maddeyi başkasına satma, devir veya tedarik etmek hususunda herhangi bir davranış içine girip girmediğidir.
İkinci kriter, uyuşturucu maddenin bulundurulduğu yer ve bulunduruluş biçimidir. Kişisel kullanım için uyuşturucu madde bulunduran kimse, bunu her zaman kolaylıkla erişebileceği bir yerde, örneğin genellikle evinde veya ... yerinde bulundurmaktadır. Buna karşın uyuşturucunun ev veya ... yerine uzakta, çıkarılıp alınması güç ve zaman gerektiren depo, mağara, samanlık gibi bir yere gizlenmesi kullanma dışında bir amaçla bulundurulduğunu gösterebilir. Yine, uyuşturucunun çok sayıda özenli olarak hazırlanmış küçük paketçikler hâlinde olması, her paketçiğin içine hassas biçimde yapılan tartım sonucu aynı miktarda uyuşturucu madde konulmuş olması, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yerde veya yakınında, hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemelerinin bulunması, kullanım dışında bir amaçla bulundurulduğu hususunda önemli bir belirtidir.
Üçüncü kriter de bulundurulan uyuşturucu maddenin çeşit ve miktardır. Uyuşturucu madde kullanan kimse genelde bir ya da benzer etki gösteren iki değişik uyuşturucu maddeyi bulundurur. Bu nedenle değişik nitelikte ve farklı etkileri olan eroin, kokain, esrar ve amfetamin içeren tabletleri birlikte bulunduran sanığın bunları satmak amacıyla bulundurduğu kabul edilebilir. Kişisel kullanım için kabul edilebilecek miktar, kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliğine, cinsine ve kalitesine göre değişiklik göstermekle birlikte, Adli Tıp Kurumunun mütalaalarında esrar kullananların her defasında 1-1,5 gram olmak üzere günde üç kez esrar tüketebildikleri bildirilmektedir. Esrar kullanma alışkanlığı olanların bunları göz önüne alarak, birkaç aylık ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda esrar maddesini ihtiyaten yanlarında veya ulaşabilecekleri bir yerde bulundurabildikleri de adli dosyalara yansıyan ve bilinen bir husustur. Buna göre, esrar kullanan faillerin olağan sayılan bu süre içinde kişisel olarak kullanıp tüketebilecekleri miktarın üzerinde esrar maddesi bulundurmaları hâlinde, bulundurmanın kişisel kullanım amacına yönelik olmadığı kabul edilmelidir.”
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/9238E. 2020/28K. 08.01.2020 “Sanığın evinin arka tarafında net 540 gram esrar elde etmeye elverişli kurutulmaya bırakılmış 2 kg civarında kenevir ile evinin bahçesinde 105 kök dikili kenevirin ele geçirildiği olayda; sanığın esrarı hangi amaçla bulundurduğunu ve suç vasfının belirlenmesi bakımından ele geçirilen esrarlarla, dikili kenevirlerin bir bütün halinde göz önünde bulundurulması gerektiği, olgunlaştıklarında dikili kenevirlerden elde edilecek esrarın, kişisel kullanımı için gerekli miktardan fazla olacağı, Dairemizin genel uygulamalarına göre, ticari amaçla ekildiklerine ilişkin başka delil yoksa 20 köke kadar dikili kenevirin kişisel kullanım kapsamında ekildiğinin kabul edilebileceği dikkate alındığında, sanığın kişisel kullanım ihtiyacının çok üzerinde kenevir ekmiş olması karşısında, ele geçirilen esrarı da ticari amaçla bulundurduğunun kabulü gerektiği cihetle, eyleminin ''uyuşturucu madde ticareti yapma'' suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun niteliği yanlış değerlendirilerek kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA”
Comments