Resmi Belgede Sahtecilik Suçu Nedir? – Hukuki Tanım ve Kapsam
- Alaattin Ferhan
- 25 Eki 2024
- 4 dakikada okunur

Resmi belgede sahtecilik suçu, bir kamu görevlisi tarafından düzenlenmiş resmi bir belgenin, yetkisiz kişiler tarafından tahrif edilmesi, sahte olarak üretilmesi veya hileli şekilde kullanılmasıyla işlenen bir suçtur. Türk Ceza Kanunu’nun 204. maddesi kapsamında düzenlenen bu suç, kamu güvenini ihlal eden ciddi suçlar arasında yer alır. Resmi belgede sahtecilik suçu, toplumun güvenini zedelediği için cezai yaptırımları ağırdır ve genellikle kamu düzenini tehdit eden eylemler olarak değerlendirilir.
Resmi Belgede Sahtecilik Suçunun Unsurları Nelerdir? – Suçun Gerçekleşmesi İçin Gerekli Şartlar
Resmi belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için bazı unsurların varlığı gerekmektedir:
Belgenin resmi niteliği taşıması: Suçun konusu olan belgenin kamu görevlileri tarafından düzenlenmiş, resmi bir belge olması gerekmektedir.
Sahtecilik fiili: Fail, belgeyi sahte olarak üretmeli, değiştirmeli veya tahrif etmelidir.
Kullanma kastı: Failin bu sahte belgeyi kullanma amacı taşıması ya da kullanması gereklidir.
Bu unsurların bir araya gelmesi, resmi belgede sahtecilik suçunun işlenmiş olduğunu gösterir ve fail cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalır.
Resmi Belgede Sahtecilik Suçunun Cezası Nedir? – Türk Ceza Kanunu'na Göre Ceza Miktarları
Türk Ceza Kanunu’nun 204. maddesine göre, resmi belgede sahtecilik suçu işleyen bir kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak suçun bir kamu görevlisi tarafından görevi sırasında işlenmesi durumunda, ceza 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası olabilir. Eğer sahtecilik fiili kamu düzenini veya güvenini ciddi şekilde tehdit ediyorsa, cezanın daha ağır olması mümkündür. Suçun nitelikli hallerde işlenmesi, ceza miktarını artıran unsurlardan biridir.
Resmi Belgede Sahtecilik ile Özel Belgede Sahtecilik Arasındaki Farklar – Hukuki Ayrımlar ve Yaptırımlar
Resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçları arasında hukuki açıdan önemli farklar bulunmaktadır. Resmi belgede sahtecilik suçu, devletin düzenlediği belgelerde yapılan sahtecilik eylemlerini kapsarken, özel belgede sahtecilik ise şahıslar arasında kullanılan belgelerde sahtecilik yapılması anlamına gelir. Resmi belgede sahtecilik suçları daha ağır cezalarla karşılanırken, özel belgede sahtecilik suçları genellikle daha hafif cezalarla sonuçlanır.
Resmi Belgede Sahtecilik Suçunda Ağırlaştırıcı Sebepler Nelerdir? – Cezayı Artıran Nitelikli Haller
Resmi belgede sahtecilik suçunda bazı ağırlaştırıcı sebepler cezayı artırıcı unsurlar olarak kabul edilir. Nitelikli haller şunları içerir:
Suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesi: Eğer sahtecilik kamu görevlisi tarafından yapılmışsa ceza artırılır.
Kamu güvenine ciddi zarar verilmesi: Eğer sahtecilik fiili toplumsal güveni ciddi şekilde zedeliyorsa ceza ağırlaştırılır.
Sahte belgenin önemli bir kamu hizmetinde kullanılması: Sahte belgelerin kamu hizmetlerinde kullanılması cezayı artıran önemli bir unsurdur.
Bu tür nitelikli haller, failin daha uzun süreli hapis cezası almasına neden olabilir.
Resmi Belgede Sahtecilik Suçunda Şikayet ve Zaman Aşımı Süresi – Şikayetin Ceza Üzerindeki Etkisi
Resmi belgede sahtecilik suçu, re’sen soruşturulan suçlar arasında yer alır. Bu nedenle mağdurun şikayeti gerekmeksizin savcılık soruşturma başlatabilir. Ancak mağdurun şikayeti, süreci hızlandırabilir ve delil toplama sürecine katkıda bulunabilir. Türk Ceza Kanunu’na göre, resmi belgede sahtecilik suçunda zaman aşımı süresi 15 yıldır. Bu süre içinde dava açılmadığı takdirde suç zaman aşımına uğrar ve fail ceza almaktan kurtulabilir.
Sosyal Medya ve Dijital Platformlarda Resmi Belgede Sahtecilik Suçu – Online Ortamda Sahtecilik ve Hukuki Sonuçlar
Günümüzde sahtecilik suçları dijital platformlarda da işlenmektedir. Özellikle sosyal medya ve diğer dijital ortamlar üzerinden yapılan sahte belge üretimi ve paylaşımı yaygınlaşmıştır. Dijital platformlarda işlenen resmi belgede sahtecilik suçları, fiziksel ortamda işlenen suçlarla aynı cezai yaptırımlarla karşılanır. Dijital ortamda işlenen suçlarda delillerin tespiti için elektronik izler, IP adresleri ve dijital belgeler kullanılır.
Resmi Belgede Sahtecilik Suçunda Delil ve İspat Yöntemleri – Ceza Davalarında Delil Toplama Süreci
Resmi belgede sahtecilik suçunda delil toplama süreci, failin sahte bir belgeyi düzenlediğini ya da kullandığını kanıtlamaya yöneliktir. Delil olarak, sahte belge, tanık ifadeleri, belge üzerinde yapılan incelemeler ve dijital izler kullanılabilir. Özellikle dijital ortamda işlenen suçlar için elektronik veriler, IP adresleri ve e-posta yazışmaları gibi dijital deliller büyük önem taşır. Delillerin eksiksiz bir şekilde toplanması, suçun ispatlanmasında ve failin cezalandırılmasında belirleyici rol oynar.
Resmi Belgede Sahtecilik Suçu ile İlgili Yargıtay Kararları
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/6454E. 2018/4071K. 30.05.2018 “Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanık müdafi tarafından sübuta dair, katılan vekili tarafından ise re’sen bulunacak sebepler ve taraflarına vekalet ücreti hükmedilmemiş olması hususlarına dair temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;Sanık ...'ın miras yoluyla babaları...’dan kendisi, annesi ... ve kardeşleri ... ile ...' a bir arsa intikal ettiği, bu arazinin paylarının mirasçılar arasında bölünmemiş olduğu, sanığın kardeşi olan hisse sahiplerinden ...’nin 29.05.2004 tarihinde öldüğü, sanığın 2004-2010 yılları arasında her yıl, ölmüş olan ... yerine sahte imza atıp muvaffakatname oluşturup muhtara onaylatarıp İlçe tarım Müdürlüğü’ne sunup toplam 6.608,05TL. destekleme ödemesi aldığı, bu suretle kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan olayda; Mirasçılar ... ve ...’ın konu ile ilgili beyanı alınmaması, sanığın gelir desteği alınan arsa üzerinde hissedar sıfatı ile hak sahibi olduğu dikkate alınarak, ilgili tarım arazisinde sanığın miras malı olan bu gayrimenkulü ne zamandan beri kullandığının belirlenmemesi, fiilen tarımsal faaliyet yapıp ürün elde edip etmediğinin araştırılmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, gayrimenkul üzerinde hak sahibi olan diğer maliklerin beyanları alınarak sanığın savunmalarında belirttikleri şekilde kendi paylarına düşen doğrudan gelir desteğini alıp almadıklarının ve gayrimenkullerin suç tarihlerinde sanık tarafından kullanılmasına açık bir şekilde muvafakatlerinin olup olmadığının tespiti, sanığın İlçe Tarım Müdürlüğüne doğrudan gelir desteği için müracaatına konu ettiği arazide fiilen ekim yapıp yapmadığı, ekim yaptığı ürün ve aldığı DGD'nin fiili gerçeği yansıtıp yansıtmadığının araştırılarak tespiti, mirasçı olan sanığın doğrudan gelir desteği ile uyumlu olarak gerçekten ekim yapmasının tespiti halinde kamunun zararının oluşmayacağı ve eylemin faydasız sahtecilik boyutunda kalacağı dikkate alınarak toplanan tüm delillerin sonucuna göre atılı suçların unsurlarının oluşup olmadığı karar yerinde tartışılarak, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükmünün tesisi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafisi ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA”
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/1548E. 2017/21352K. 25.10.2017 “Sanığın, çalıntı olduğunu bildiği ve katılan ...’nın temsilcisi olduğu ... şirketine ait çeki bir şekilde ele geçirip sahte olarak 7350TL meblağlı şekilde tanzim ettirip mal alırken katılan ...’a verip resmi belgede sahtecilik yapmak sureti ile nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği oluş ve dosya kapsamından anlaşılmakla, mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA”
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/427E. 2018/517K. 08.11.2018 “TCK'da düzenlenen sahtecilik suçlarında aldatma yeteneği suçun unsurudur. Aldatıcılık yeteneği belgeden objektif olarak anlaşılmalıdır. Mesela belgenin kaba bir şekilde yapılması sahte olduğunun açıkça belli olması ve çoğu kişi tarafından ilk bakışta açıkça anlaşılması halinde aldatma yeteneği bulunmadığından belgede sahtecilik suçu oluşmayacaktır. Öğreti ve Yargıtay uygulamalarında da TCK'da düzenlenen sahtecilik suçlarında aldatma yeteneği suçun unsuru olarak kabul edilmektedir.”
Comentários