Özel Belgede Sahtecilik Suçu Nedir? – Hukuki Tanım ve Kapsam
- Alaattin Ferhan
- 25 Eki 2024
- 4 dakikada okunur

Özel belgede sahtecilik suçu, bir kişinin başkasına ait özel bir belgeyi hileli yollarla tahrif etmesi, sahte belge düzenlemesi veya değiştirmesi ile işlenen bir suçtur. Türk Ceza Kanunu’nun 207. maddesi kapsamında düzenlenen bu suç, bireyler arasındaki güveni sarsar ve mağdurun maddi ya da manevi haklarına zarar verir. Özel belgede sahtecilik, bir belge üzerinde tahrifat yaparak haksız kazanç elde etme veya yanıltma amacıyla kullanıldığı durumları kapsar.
Özel Belgede Sahtecilik Suçunun Unsurları Nelerdir? – Suçun Gerçekleşmesi İçin Gerekli Şartlar
Özel belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için bazı unsurların bir arada bulunması gerekmektedir:
Özel belgenin varlığı: Suçun konusu olan belge, kamu görevlileri tarafından değil, şahıslar arasında düzenlenmiş olmalıdır.
Sahtecilik fiili: Fail, belge üzerinde sahtecilik yapmalı, belgeyi değiştirmeli veya hileli bir şekilde düzenlemelidir.
Kullanma amacı: Fail, bu sahte belgeyi kullanma kastıyla hareket etmeli ya da mağdura sunmalıdır.
Bu unsurların varlığı, özel belgede sahtecilik suçunun işlenmiş olduğunu gösterir ve fail cezai yaptırımlarla karşılaşır.
Özel Belgede Sahtecilik Suçunun Cezası Nedir? – Türk Ceza Kanunu'na Göre Ceza Miktarları
Türk Ceza Kanunu’nun 207. maddesine göre, özel belgede sahtecilik suçu işleyen bir kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Eğer fail, sahte belgeyi mağdurun zararına kullanmışsa veya sahte belgeyi önemli bir hukuki işlemde kullanmışsa ceza artırılabilir. Bu suçun işleniş biçimine ve niteliğine göre hapis cezasının yanı sıra adli para cezası da uygulanabilir. Özellikle ticari belgelerde yapılan sahtecilik, daha ağır cezalarla sonuçlanabilir.
Özel Belgede Sahtecilik ile Resmi Belgede Sahtecilik Arasındaki Farklar – Hukuki Ayrımlar ve Yaptırımlar
Özel belgede sahtecilik suçu, kişisel veya ticari amaçlarla kullanılan belgelerde yapılan sahtecilik eylemlerini kapsar. Bu tür belgeler, resmi bir yetkili tarafından düzenlenmemiştir. Resmi belgede sahtecilik ise, devlet tarafından düzenlenen ya da onaylanan belgelerde yapılan tahrif veya sahtecilik işlemlerini içerir. Resmi belgede sahtecilik suçu, kamu güvenini sarsan daha ağır bir suç olarak değerlendirilir ve cezai yaptırımları genellikle daha serttir.
Özel Belgede Sahtecilik Suçunda Ağırlaştırıcı Sebepler Nelerdir? – Cezayı Artıran Nitelikli Haller
Özel belgede sahtecilik suçunda bazı ağırlaştırıcı sebepler cezayı artırıcı unsurlar olarak kabul edilir. Nitelikli haller şunları içerir:
Ticari belgelerde sahtecilik yapılması: Eğer sahtecilik ticari belgelerde yapılmışsa, failin cezası artırılır.
Birden fazla kişi tarafından işlenmesi: Sahtecilik suçunun bir grup tarafından organize şekilde işlenmesi cezayı ağırlaştırır.
Belgenin hukuki bir işlemde kullanılması: Sahte belge, bir hukuki işlemde kullanıldıysa ya da bir yargılamada delil olarak sunulduysa ceza artırılır.
Bu nitelikli hallerin varlığı, failin daha ağır hapis ve para cezalarına çarptırılmasına yol açabilir.
Özel Belgede Sahtecilik Suçunda Şikayet ve Zaman Aşımı Süresi – Şikayetin Ceza Üzerindeki Etkisi
Özel belgede sahtecilik suçu, şikayete bağlı suçlar arasında yer alır. Mağdurun şikayeti üzerine soruşturma başlatılabilir. Şikayet hakkı, suçu öğrenme tarihinden itibaren 6 ay içinde kullanılmalıdır. Ayrıca, bu suçta zaman aşımı süresi 8 yıldır. Eğer bu süre içinde dava açılmamışsa ya da suç tespit edilmemişse, ceza zaman aşımına uğrar ve fail cezadan kurtulabilir.
Sosyal Medya ve Dijital Platformlarda Özel Belgede Sahtecilik Suçu – Online Ortamda Belgelerin Tahribi ve Hukuki Sonuçlar
Günümüzde sahtecilik suçları, dijital ortamda da işlenebilmektedir. Özellikle sosyal medya ve dijital platformlar üzerinden yapılan sahte belge üretimi, paylaşımı veya değişikliği, özel belgede sahtecilik kapsamına girmektedir. Dijital ortamda işlenen bu tür sahtecilik suçları da Türk Ceza Kanunu çerçevesinde cezalandırılır. Elektronik belgeler üzerinde yapılan tahrifat, dijital izler ve elektronik deliller kullanılarak ispatlanabilir.
Özel Belgede Sahtecilik Suçunda Delil ve İspat Yöntemleri – Ceza Davalarında Delil Toplama Süreci
Özel belgede sahtecilik suçunda delil toplama süreci, failin sahte bir belge düzenlediğini veya belgeyi hileli şekilde değiştirdiğini ispatlamaya yöneliktir. Delil olarak, belge üzerindeki tahrifat izleri, belgede yer alan imza ve mühürler, tanık ifadeleri ve belge inceleme raporları kullanılabilir. Dijital belgelerde yapılan sahteciliklerde ise, elektronik izler, dijital belgelerin meta verileri ve IP adresleri delil olarak kabul edilebilir. Delillerin eksiksiz bir şekilde toplanması, failin cezalandırılmasında büyük önem taşır.
Özel Belgede Sahtecilik Suçu ile İlgili Yargıtay Kararları
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/8926E. 2019/506K. 07.02.2019 “Temyiz dışı sanık ...'ün On İlaçlama Ltd.Şti' de çalışmadığı halde bu şirkette çalışıyormuş gibi sanığın temin ettiği 07.03.2011 tarihli maaş bordrosunu Finansbank İzmir Şubesine ibraz ederek kredi çekmek için müracaatta bulunduğu, sanığın bu şekilde nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen somut olayda; sanık savunması, katılan beyanı, bilirkişi raporu ile dosya kapsamına göre, mahkemenin mahkumiyet hükümlerine ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA”
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/31867E. 2020/10782K. 27.10.2020 “Sanık ...'in..... isimli kişiye ait sürücü belgesine kendi fotoğrafını yapıştırıp sahteleştirdiği ve ele geçirilemeyen bu sürücü belgesi ile nakliyecilik yaptığını beyan edip katılana ait Erzak Gıda isimli iş yerinden, ...... plakalı kamyona salça malzemesi yükleyip...... ismi ile nakliye sözleşmesi tanzim ederek malları aldığı ancak malı götürmesi gereken yere teslim etmeyip menfaat temin ederek özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği anlaşılmakla, mahkemenin kabul ve uygulamalarında isabetsizlik bulunmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın temyiz itirazlarının reddi ile hükümlerin ONANMASINA”
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/1806E. 2019/7587K. 04.07.2019 “Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine; özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılanlar vekilleri, sanık müdafii, O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
...Görüntüleme Merkezi unvanlı İstanbul Gelişim Sağlık Tur. Bilişim Ltd. Şti isimli şirket bünyesinde faaliyet gösteren sağlık merkezinin müdürünün doktor sanık ... olduğu suç tarihi olan dönemde görüntüleme merkezinde Dr. ...'ın tam gün esası ile kayıtlara göre çalışıyor gözükmesine rağmen dönem içerisinde düzenlenen toplam 7445 adet raporun radyoloji uzmanı olan doktor tarafından düzenlenmediği, usulsüz düzenlenen raporlar nedeni ile kamu kurumu olan SGK'nın 583.777 TL zarara uğratıldığı, bu şekilde nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarının işlendiği iddia olunan somut olayda;
Sanığın aşamalardaki savunmasında atılı suçlamayı kabul etmemesi, hastalara ait görüntü ve raporların araştırmalara rağmen bulunmaması karşısında, gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti açısından suça konu raporların teşhis ve tedavi ile uyumlu olup olmadığının ve rapor sahiplerinin suça konu tıp merkezinde tedavi olup olmadıklarının; rapor sahiplerinin beyanları da alınarak, suç tarihi itibariyle suça konu tıp merkezine ait protokol kayıt defterleri de dahil olmak üzere ilgili bütün defter ve kayıtlarının alanında uzman bilirkişi heyetine tevdii sağlanıp, rapor sahiplerinin suç tarihinde muayene veya tedavi olup olmadıklarının, yazılan raporların teşhis ve tedavi ile uyumlu olup olmadıkları hususlarında ayrıntılı ve denetime elverişli bilirkişi raporu alındıktan sonra sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilleri, O yer Cumhuriyet savcısı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA”
Comentários