Satış Sözleşmesi Nedir? – Satış Sözleşmesinin Tanımı ve Hukuki Kapsamı
- Alaattin Ferhan
- 31 Eki 2024
- 4 dakikada okunur

Satış sözleşmesi, bir malın veya hizmetin belirli bir bedel karşılığında bir tarafın diğer tarafa devredilmesini konu alan hukuki bir anlaşmadır. Bu sözleşme, alıcı ve satıcı arasındaki hak ve yükümlülükleri belirler. Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen satış sözleşmesi, hem taşınır hem de taşınmaz malların satışında kullanılabilir. Satış sözleşmesi, taraflar arasında güvenli bir alışveriş ortamı oluşturmak ve hukuki güvence sağlamak amacıyla yapılır.
Satış Sözleşmesi Nasıl Yapılır? – Satış Sözleşmesinin Geçerli Olması İçin Gereken Şartlar
Bir satış sözleşmesinin geçerli olabilmesi için bazı temel şartlar yerine getirilmelidir. İlk olarak, taraflar arasında karşılıklı bir irade beyanı olmalıdır. Taraflar, malın satışına ilişkin tüm şartları açıkça kabul etmelidir. Ayrıca satışa konu olan malın belirli ve tanımlanabilir olması gerekir. Taşınmaz malların satışı için ise sözleşmenin resmi şekil şartına uygun olarak yapılması, yani noter huzurunda düzenlenmesi zorunludur.
Satış Sözleşmesinde Tarafların Yükümlülükleri Nelerdir? – Satıcı ve Alıcının Hakları ve Sorumlulukları
Satış sözleşmesinde satıcı, malı belirlenen şartlar altında alıcıya devretmek ve malın mülkiyetini aktarmakla yükümlüdür. Satıcı ayrıca malın ayıpsız ve kullanıma uygun şekilde teslim edilmesini sağlamak zorundadır. Alıcı ise malı teslim almak ve bedelini zamanında ödemekle yükümlüdür. Tarafların bu yükümlülüklere uymaması durumunda, sözleşmenin ihlali gündeme gelir ve tazminat talepleri doğabilir.
Satış Sözleşmesinde Cayma Hakkı Nedir? – Cayma Hakkının Kullanım Şartları
Satış sözleşmesinde alıcı, belirli durumlarda cayma hakkını kullanabilir. Cayma hakkı, özellikle tüketiciyi korumaya yönelik bir haktır ve belirli süreler içerisinde kullanılmalıdır. Özellikle uzaktan yapılan satışlarda, alıcıların 14 gün içerisinde herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden cayma hakları bulunur. Ancak, özel olarak yapılan satışlarda, cayma hakkının kullanılabilmesi için sözleşmede açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Satış Sözleşmesinde Teslim ve Riskin Geçişi – Malın Teslimi ve Riskin Alıcıya Geçmesi
Satış sözleşmesinde malın teslimi, satıcının malı alıcıya fiziken ya da hukuken devretmesi anlamına gelir. Teslim anında, malın zilyetliği alıcıya geçer ve mal üzerindeki risk de alıcıya devredilmiş olur. Bu, malın kaybolması, zarar görmesi gibi durumların sorumluluğunun artık alıcıda olduğu anlamına gelir. Teslim ve riskin geçişi, sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça bu genel kurala göre belirlenir.
Satış Sözleşmesinde Ayıplı Mal Hükümleri – Ayıplı Mal Durumunda Alıcının Hakları
Ayıplı mal, satış sözleşmesi kapsamında satılan malın, sözleşmeye uygun olmaması veya beklenen kalite ve özellikleri taşımaması durumunda ortaya çıkar. Alıcı, ayıplı mal teslim alması durumunda malın değiştirilmesini, onarılmasını veya sözleşmeden dönerek bedel iadesini talep edebilir. Ayıplı mal durumu söz konusu olduğunda alıcının haklarını kullanabilmesi için durumu belirli süreler içerisinde satıcıya bildirmesi gerekir.
Taşınır ve Taşınmaz Satış Sözleşmesi Arasındaki Farklar – Farklı Satış Sözleşmesi Türleri
Taşınır malların satışında, sözleşme taraflar arasında yapılabilir ve şekil şartı aranmaz. Ancak, taşınmaz satış sözleşmeleri, resmi şekil şartına tabidir ve tapu sicil müdürlüklerinde yapılmalıdır. Taşınır mallar genellikle günlük hayatta karşılaşılan ürün ve hizmetleri kapsarken, taşınmazlar ise arsa, ev, iş yeri gibi gayrimenkulleri içerir. Taşınmaz satış sözleşmelerinde de teslim ve tescil önemlidir.
Satış Sözleşmesi Feshi Nasıl Yapılır? – Sözleşmenin Feshi ve Sonuçları
Satış sözleşmesi feshi, taraflardan birinin sözleşme şartlarına uymaması durumunda yapılabilir. Fesih, sözleşme ihlali nedeniyle söz konusu olabilir ve bu durumda zarar gören taraf, zararın tazmini için dava açabilir. Sözleşme feshi sonrası taraflar arasında maddi sonuçlar doğabilir; özellikle, malın iadesi ya da tazminat talepleri gündeme gelebilir.
Taksitli Satış Sözleşmeleri ve Hukuki Yükümlülükler – Taksitli Satış Sözleşmelerinin Özellikleri
Taksitli satış sözleşmeleri, malın bedelinin bir seferde değil, belirli aralıklarla ödenmesini öngören sözleşmelerdir. Bu tür sözleşmelerde, alıcının ödemeleri düzenli yapması önemlidir. Taksitli satışlarda, alıcı borcunu ödemediği takdirde, satıcı sözleşmeyi feshedebilir ve malın iadesini talep edebilir. Ayrıca, taksitlerin zamanında ödenmemesi durumunda gecikme faizleri de devreye girebilir.
Satış Sözleşmelerinde Yargıtay Kararları – Satış Sözleşmeleriyle İlgili Emsal Kararlar
Satış sözleşmeleriyle ilgili Yargıtay kararları, sözleşmenin yorumlanması, feshi ve taraflar arasındaki uyuşmazlıkların çözümü konusunda önemli rehber niteliği taşır. Yargıtay, satış sözleşmeleriyle ilgili birçok emsal karar vererek, bu alandaki hukuki düzenlemelerin nasıl uygulanması gerektiğine dair yol gösterici olmuştur. Sözleşmenin ihlali, ayıplı mal teslimi ve fesih gibi konularda Yargıtay’ın kararları büyük önem taşır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16147 E. 2018/1034 K. “Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 16/05/2014 tarihli satış sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşme uyarınca malzemelerin teslim edildiğini, ancak teslim edilen malzemelerin sipariş formuna uymadığının belirlendiğini, durumun davalıya bildirildiğini, davalı şirket görevlilerinin fabrikada yaptığı incelemede malzemelerin siparişe uygun olmadığını kabul ederek geri aldığını, mal göndermemesi üzerine 3. kişiden ikame yeni mal temin ederken aradaki fiyat farkı nedeniyle uğradıkları zararın davalı tarafından kendilerine ödenmediğini ileri sürerek, fiyat farkı nedeniyle oluşan zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının kendilerine belli uzunlukta demiri siparişi verdiğini, fiyatta anlaşıldığını ve demirin davalıya sevk edildiğini, davalının iade istemi üzerine malların geri alındığını, fakat iadeyi kabul etmelerinin malın ayıplı olduğunun kabulü anlamında olmadığını, davacının müvekkili ile peşin satış için anlaşıp üçüncü kişiden malı 60 gün vadeli satın aldığını, dolayısıyla arada oluşan fiyat farkından sorumlu olmadıklarını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının sözleşmede belirtilen nitelikteki mal dışında başka bir mal satarak kusurlu davrandığı, sözleşmenin feshi sebebiyle davacının uğradığı zararı giderme yükümlülüğü bulunduğu, davacı ile davalı arasında yapılan satış sözleşmesi ve davacının üçüncü kişilerle yapmak zorunda kaldığı satış sözleşmesindeki fiyat farkının davacının zararı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Dava satım sözleşmesinin haklı fesih nedeniyle ikame olunan mal ile sözleşme malı arasındaki fiyat farkı arasındaki uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Davacı sözleşmeyi haklı feshetmesi nedeniyle uğramış olduğu menfi zararın tahsilini isteyebilir. Davacının zararı mahkemeye sunulan fatura bedellerine dayandırılmıştır. Oysa davacının isteyebileceği menfi zarar davacı tarafından davalıya çekilen fesih ihtarındaki davalıya verilen ifa süresinin bitiminden sonraki tarihteki aynı cins ve miktardaki demirlerin piyasa rayiçlerinin peşin satış nedeniyle oluşacak iskontolu rayiç bedelidir. Bilirkişi tarafından o tarih itibariyle peşin satış iskontolu rayiç bedel belirlenerek iki fiyat arasındaki hesaplanarak oluşan zarar belirlenip bu zarar miktarı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekir. Mahkemece bu hususlara riayet edilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.”
Comentarios