top of page

Kusursuz Sorumluluk Nedir? – Hukuki Tanım ve Kapsam


tulum, gözlük ve maske takan bir kişi

Kusursuz sorumluluk, bir kişinin ya da kurumun, kusuru olmasa dahi belirli durumlarda sorumlu tutulduğu bir sorumluluk türüdür. Bu sorumluluk türü, genel olarak tehlikeli faaliyetlerde veya zararın kaçınılmaz olduğu durumlarda gündeme gelir. Kişi ya da kurum, zararın doğmasında kusuru olmasa bile, zararın sonuçlarından sorumlu tutulur. Örneğin, tehlikeli madde taşıyan bir işletmenin, kazaya sebebiyet vermemiş olsa bile, kazanın sonuçlarından sorumlu tutulması kusursuz sorumluluk örneklerinden biridir.

Kusursuz Sorumluluk İlkeleri Nelerdir? – Temel Hukuki İlkeler ve Uygulamalar

Kusursuz sorumlulukta temel ilke, zararın doğması ve bu zararın belirli bir faaliyetten kaynaklanmasıdır. Faaliyet sahibinin kusuru olmasa bile, zararın kaynağı olan faaliyetin tehlikeli ya da riskli olması, bu sorumluluğun doğmasına neden olur. Hukuk sistemimizde, özellikle tehlikeli faaliyetlerde bulunan işletmelerin bu tür sorumlulukları vardır. Ayrıca, kamu düzeni ve adalet ilkeleri de kusursuz sorumluluğun temelinde yatar.

Kusursuz Sorumluluk ve Tehlike Sorumluluğu – Riskli Faaliyetlerde Sorumluluk

Tehlike sorumluluğu, kusursuz sorumluluğun özel bir türüdür. Bu sorumluluk türü, tehlikeli faaliyetler yürüten işletmeler için geçerlidir. Örneğin, kimyasal madde üreten bir fabrika, üretim sırasında ortaya çıkabilecek herhangi bir zarardan sorumlu tutulur. Burada önemli olan, zararın doğmasının kaçınılmaz ya da beklenmedik bir olay olmasına rağmen işletmenin bu zarardan kaçamayacak şekilde sorumlu tutulmasıdır.

Kusursuz Sorumluluk Kapsamındaki Davalar – Örnek Kusursuz Sorumluluk Davaları

Kusursuz sorumluluk davaları, genellikle trafik kazaları, iş kazaları, çevre kirliliği veya tehlikeli maddelerin taşınması gibi alanlarda karşımıza çıkar. Bu davalarda zarar gören taraf, zararın kaynağının kusursuz sorumluluk ilkesiyle ilgili olduğunu kanıtlamalıdır. Mahkemeler, bu tür davalarda olayın niteliğine, zararın boyutuna ve tehlikeli faaliyetin etkilerine göre karar verir.


Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/5591 E. 2014/5272 K. “Davacı vekili, müvekkili tarafından konut sigorta poliçesi ile sigorta teminatı altına alınan konutun, davalıya ait konuttan sızan sular sonucu hasara uğradığını, sigortalıya 4.500,00 TL ödediğini, sigortalının halefi olarak, su sızan dairenin davalıya ait olması nedeniyle hasardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, 4.500,00 TL'nın yasal faizi davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, daireyi inşaat halinde iken satın aldığını ve olaydan önce konutu yapan ve kendisine satan N....Ltd.Şti teslim edilmediğini ve olaydan sonrada dairenin satıldığını davalının sorumluluğu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, BK'nun 58.maddesine göre bina sahibinin sorumlu tutulabilmesi için binaya ait ayıplı bir imalat veya bakımsızlık olması gerektiği, somut olayda böyle bir durumun sözkonusu olmadığını, davalıya ait dairenin henüz suyu bağlanmadğı için tedbirli bir kişi olarak su vanasını kapatmasının beklenmeyeceğini, olayın tamamen müteahhidin su bağlamak için tuttuğu tesesatçının hatası sonucu oluştuğunu, tesisatçının bu daireye su vermek isterken tüm apartmanın suyunu açtığını olayda kusurunun olmadığından bahisle davanın reddine karar verimiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz etmiştir.Dava, davacı tarafından sigorta teminatı altına alınan konutun, davalıya ait konuttan sızan suların verdiği zararın rücuen tahsili istemine ilişkindir.BK.'nun 58.nci maddesi hükmü ile bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurundan dolayı meydana gelecek zararlardan sorumlu tutulmuş olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk türü, kusursuz sorumluluk olduğundan meydana gelecek zarardan dolayı malikin sorumlu tutulabilmesi için kötü niyetli veya kusurlu olmasına gerek bulunmamakta, zarar ile bina veya imal olunan şey arasında uygun illiyet bağının bulunması ve kanunda aranılan diğer koşulların gerçekleşmesinin yeterli olduğu kabul edilmektedir.Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi ile, sigortalının üst katındaki davalıya ait dairede onarım ve tadilat yapılırken mutfaktaki bağlantının yapılmasının unutulması ve suyun açılması ile bu daireden akan suların sigortalının evinde zarara sebep olduğu tesbit edilmiştir.Somut olayda, olay tarihinde sigortalının dairesine zarar veren üst kattaki dairenin tapusunun davalıya ait olduğu sabit olup, sigortalının dairesindeki zararın, davalıya ait daireden sızan suların sebep olduğu böylece zarar ile bina arasında uygun illiyet bağı bulunduğu, olayın tesisatçının hatasından kaynaklanmasının davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, sadece olayın meydan gelmesinde kusuru bulununlara rücu hakkının olduğu bunun ise bu davanın konusu olamayacağı ve davalının kusursuz sorumluluğu ortadan kaldıran bir durumun olmadığı anlaşılmaktadır.O halde, davalının bina maliki olarak kusursuz sorumluluğu bulunduğu, zararın maeydana gelemsini önleyici gerekli özen ve tedbirleri aldığı ispat edilememiş bulunması karşısında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.”


Kusursuz Sorumluluk ve İşveren Sorumluluğu – İşverenin Kusursuz Sorumluluk Altındaki Yükümlülükleri

İşverenler, çalışanlarının sağlığını ve güvenliğini sağlamak zorundadır. Ancak bazı durumlarda, işveren kusurlu olmasa dahi kusursuz sorumluluk ilkesi gereği sorumlu tutulabilir. Özellikle iş kazaları ve meslek hastalıkları gibi durumlarda, işverenin gerekli tedbirleri almış olsa bile, çalışanların zarar görmesi durumunda sorumluluk doğabilir. Bu tür durumlarda işverenin tazminat ödeme yükümlülüğü doğar.

Kusursuz Sorumlulukta Tazminat Nasıl Hesaplanır? – Tazminat Miktarının Belirlenmesi

Kusursuz sorumluluk kapsamında tazminat hesaplanırken, zararın boyutu, mağdurun ekonomik durumu ve zarar veren faaliyetin niteliği dikkate alınır. Tazminat miktarı genellikle bilirkişi raporları ile belirlenir. Mahkemeler, zararın büyüklüğüne göre tazminat miktarını artırabilir veya azaltabilir. Kusursuz sorumluluk davalarında tazminat miktarının belirlenmesi, adil bir çözüme ulaşılması açısından oldukça önemlidir.

Kusursuz Sorumluluk ve Trafik Kazaları – Trafik Kazalarında Sorumluluk ve Tazminat

Trafik kazalarında kusursuz sorumluluk, genellikle araç işletenlerin sorumluluğunu ifade eder. Araç sahipleri ya da işletenler, trafik kazasına doğrudan sebebiyet vermemiş olsalar dahi, meydana gelen zararlar için kusursuz sorumluluk altında olabilirler. Özellikle tehlikeli madde taşıyan araçlar ya da toplu taşıma araçları bu sorumluluğa tabidir. Bu tür durumlarda, mağdur olan tarafın tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır.

Kusursuz Sorumluluk Sigorta Kapsamında Mıdır? – Sigorta Şirketlerinin Kusursuz Sorumlulukta Rolü

Kusursuz sorumluluk davalarında, sigorta şirketleri de önemli bir rol oynar. Özellikle zorunlu sigorta kapsamına giren tehlikeli faaliyetler için, sigorta şirketleri zarar gören tarafların tazminat taleplerini karşılamakla yükümlüdür. Sigorta poliçeleri, bu tür sorumlulukları kapsadığı için, sigorta şirketine başvurarak zararların tazmini talep edilebilir. Ancak, bazı durumlarda sigorta şirketleri ile yaşanan anlaşmazlıklar hukuki süreçlere taşınabilir.

Kusursuz Sorumlulukta Yargıtay Kararları – Önemli Yargıtay Kararları ve Yorumlar

Kusursuz sorumluluk davalarıyla ilgili Yargıtay kararları, bu tür davalarda önemli bir referans kaynağıdır. Yargıtay, kusursuz sorumluluk ilkesi çerçevesinde birçok emsal karar vermiştir ve bu kararlar, mahkemelerin gelecekteki davalarda nasıl bir yol izleyeceğini belirlemede büyük rol oynar. Özellikle tehlikeli faaliyetler ve trafik kazalarıyla ilgili Yargıtay kararları, mağdurların haklarını koruma açısından önemlidir.

Kusursuz Sorumlulukta Zaman Aşımı Süresi – Zaman Aşımı Kuralları ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kusursuz sorumluluk davalarında zaman aşımı süresi, mağdurların tazminat talebinde bulunabileceği süreyi sınırlar. Genellikle, zararın öğrenildiği tarihten itibaren belirli bir süre içinde dava açılması gerekmektedir. Zaman aşımı süresi dolduğunda, tazminat talebi reddedilebilir. Bu nedenle, mağdurların haklarını kaybetmemek için hukuki süreci yakından takip etmeleri ve zamanında dava açmaları önemlidir.


Comments


İLETİŞİM

Adres:Adalet Mah. Manas Bulvarı No:39 Folkart Towers B Kule Kat:34 İç Kapı No:3408

Bayraklı/İzmir

Tel: 0 232 400 21 26

Mobil:0 554 501 64 73

E-Posta: av.alaattinferhan@gmail.com

Çalışma Saatlerimiz:

Pazartesi-Cuma 09.00-18.00

Mesajınız için teşekkür ederiz.

Bizi Takip Edin!
  • Facebook
  • Instagram Sosyal Simge
  • LinkedIn Sosyal Simge
© Tüm Hakları Saklıdır.
bottom of page