Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nedir? – Hukuki Kapsam ve Şartlar
- Alaattin Ferhan
- 31 Eki 2024
- 4 dakikada okunur

Destekten yoksun kalma tazminatı, bir kişinin ölümünden sonra, bu kişinin sağlığında ekonomik destek sağladığı kişilere, bu destekten mahrum kaldıkları için ödenen tazminattır. Özellikle trafik kazaları, iş kazaları veya diğer haksız fiiller sonucu meydana gelen ölümler sonrası bu tür tazminatlar gündeme gelir. Tazminatın temel amacı, geride kalanların ekonomik mağduriyetlerini gidermektir.
Ölüm Tazminatı Nasıl Alınır? – Ölüm Halinde Tazminat Başvuru Süreci
Ölüm tazminatı talep etmek için öncelikle bir tazminat davası açılması gerekmektedir. Tazminat davası, genellikle kazaya sebebiyet veren taraf ya da bu tarafın sigorta şirketine karşı açılır. Dava sürecinde, ölümün sebebi, destekten yoksun kalanların ekonomik durumları ve mağduriyet dereceleri gibi unsurlar dikkate alınır. Tazminat miktarı, bu faktörler çerçevesinde mahkeme tarafından belirlenir.
Kimler Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Talep Edebilir? – Hak Sahipleri ve Şartlar
Destekten yoksun kalma tazminatını, ölen kişinin ekonomik desteğinden mahrum kalan kişiler talep edebilir. Genellikle eş, çocuklar ve ölen kişinin bakmakla yükümlü olduğu diğer aile üyeleri bu tazminatı talep etme hakkına sahiptir. Ancak, hak sahiplerinin bu tazminatı talep edebilmesi için ölen kişinin gerçekten de onlara ekonomik destek sağladığını kanıtlamaları gerekmektedir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplama Yöntemleri – Tazminat Miktarı Nasıl Belirlenir?
Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken, ölen kişinin yaşı, gelir durumu, destekten yoksun kalan kişilerin sayısı ve ekonomik durumları gibi faktörler dikkate alınır. Tazminat miktarı, ölen kişinin sağlığında ne kadar süre boyunca ve ne miktarda destek sağladığına göre hesaplanır. Genellikle, uzman bilirkişiler tarafından yapılan hesaplamalar mahkemeye sunulur ve mahkeme bu raporlar doğrultusunda karar verir.
Ölüm ve Trafik Kazalarında Destekten Yoksun Kalma Tazminatı – Trafik Kazalarında Tazminat Hakları
Trafik kazalarında ölümle sonuçlanan olaylarda, mağdurun ailesi destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir. Bu tür davalarda, kazanın meydana geliş şekli, kimin kusurlu olduğu, mağdurun yaşı ve ekonomik durumu gibi faktörler dikkate alınır. Trafik kazalarında destekten yoksun kalma tazminatı talep etmek için genellikle sigorta şirketlerine başvurulur.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/4365 E. 2016/14647 K. “Dava, 15.06.2007 tarihinde meydana gelen trafik-iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.……somut olayda, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıkları, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ... Anonim Türk Sigorta Şirketinin üçüncü kişilerin zararlarını teminat altına almasına ve sigortalının ölümü ile destekten yoksun kalan davacıların olayda zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunmalarına göre, davalı .. Anomin Türk Sigorta Şirketinin destekten yoksun kalma zararından sorumlu olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.Manevi tazminatın takdirinde Gerek mülga B.K'nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesi hükmüne göre Hakim: ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir. Hakimin manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı eş yararına hükmedilen 20.000 TL manevi tazminat ile ve çocukların her biri yararına ayrı ayrı hüküm altına alınan 10.000,00 TL manevi tazminatın az olduğu açıkça belli olmaktadır.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.”
İş Kazalarında Ölüm Tazminatı – İş Kazası Sonucu Ölüm ve Tazminat Hakları
İş kazalarında meydana gelen ölümler sonrası, mağdurun ailesi iş kazası tazminatı talep edebilir. İşverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alıp almadığı, kazanın nasıl meydana geldiği ve iş kazasının kayıtlara geçip geçmediği gibi faktörler tazminat miktarının belirlenmesinde etkili olur. İş kazası tazminat davaları, iş mahkemelerinde görülür ve genellikle işverenin sigorta şirketine karşı açılır.
Destekten Yoksun Kalma Tazminat Davası Nasıl Açılır? – Hukuki Süreç ve Gerekli Belgeler
Destekten yoksun kalma tazminatı davası açmak için öncelikle hukuki bir süreç başlatılmalıdır. Bu süreçte, ölen kişinin ölüm belgesi, kazanın nasıl meydana geldiğine dair belgeler, mağdurun ekonomik durumu ve destekten yoksun kalan kişilerin ilişkisini kanıtlayan belgeler gereklidir. Hukuki süreç boyunca, mağdurun ailesi avukatlar aracılığıyla temsil edilir ve tazminat talebini mahkemeye sunar.
Ölüm Tazminatında Sigorta Şirketlerinin Sorumluluğu – Sigorta Şirketlerine Karşı Tazminat Talebi
Sigorta şirketleri, trafik kazaları ve iş kazaları gibi olaylar sonucu meydana gelen ölümler için tazminat ödemekle yükümlüdür. Sigorta poliçeleri, bu tür durumlarda mağdurların ailelerine destek sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. Ancak, sigorta şirketleri ile yaşanabilecek anlaşmazlık durumlarında hukuki yollara başvurmak gerekebilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davalarında Yargıtay Kararları – Tazminat Hukuku ve Örnek Yargı Kararları
Destekten yoksun kalma tazminatı davalarında Yargıtay'ın vermiş olduğu kararlar, hukuki sürecin nasıl işlemesi gerektiği konusunda önemli ipuçları sunar. Yargıtay kararları, mahkemelerin bu tür davalarda nasıl bir yaklaşım benimsediğini ve hangi kriterleri dikkate aldığını gösterir. Bu nedenle, tazminat talep eden kişiler için Yargıtay kararları büyük önem taşır.
Tazminat Talebinde Zaman Aşımı Süresi Nedir? – Tazminat Davalarında Zaman Aşımı Kuralları
Destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmak isteyen kişiler için zaman aşımı süresi oldukça önemlidir. Genellikle, ölüm tarihinden itibaren belirli bir süre içinde tazminat davası açılması gerekmektedir. Bu süre Türk Borçlar Kanunu md. 72 “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.
Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa zarar gören, haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcu ifadan kaçınabilir.”Hükmünü içermektedir. Bu nedenle dava sürecinde hukuki danışmanlık almak önemlidir. Zaman aşımı süresi dolduktan sonra açılan davalar, mahkemeler tarafından reddedilebilir.
Comments